Bu yazının içeriği yıllarca yaşam temelinde asırlardır yaşayıp, günümüzde çoğunlukla sektörleşmiş olan bir gıda; bulgur.
Aslında sağlık ve kültür etkisi göz önüne alındığında bulgur, bir konudan çok daha fazlası.
Bulgur denilince şüphesiz aklımıza gelen ilk iki gıda pilav ve çiğköfte. Besleyiciği ve ekonomik vurgusuyla milletimizin sofrasında oldukça yer kaplayan bulgur, güçlü karbonhidrat ve B vitamini kaynağıdır.
Bulgur düşük nemi sayesinde küf ve mikroorganizmalara dayanıklı kolesterol içermeyen besleyicilik bakımından prinç ve kuskusa göre daha iyi olan bir besindir. Temelde iki çeşit olan bulgur ürün farklılıklarını sadece su, kırma iriliği ve buğday cinsinden alır. Bulgur temel olarak buğdayın kaynatılıp kırılmasından meydana gelir. Hali hazırda besinlerle alakalı oynamalar göz önüne alındığında; en az rotasyona uğrayan besinlerden biridir bulgur. Yani bulgur ilk üretiminden bugüne kadar temel olarak aynıdır ve katkı içermez. 6000 yıldır değişmeyen üretimi ve tadıyla çok önemli bir yere sahiptir.
Bütün bu olumlu özellikleri ve kültürel içeriği ile bulgur soframızda var olmaya devam etsin.
Yağı az, kolesterol yok, katkı yok, minerali yüksek ve dahası.
Afiyet ve sağlık ile.
İbrahim ASLANTAŞ
Gıda Mühendisi