Urfa’da İslami döneme ait ve Peygamber Efendimizin Hicretinin 190’nıncı yılında vefat eden bir erkeğin mezarı bulundu. Mezarın kitabesindeki tercümeye göre mezarın 1210 yıllık bir mezar olduğu ortaya çıktı.
Kitabenin tercümesindeki en ilginç kısmı ise Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’in (S.A.S) en önemli vahi katiplerinden Hanzala El-Katib’in mezarının da Urfa’da olduğu ortaya çıktı. Mezarların koruma altına alınması için Kültür ve Turizm Bakanlığının harekete geçtiği öğrenildi. Resûlullah’ın kâtipleri içerisindeki ‘Hanzala el-kâtib’in, Resûlullah’m diğer kâtibleri olmadığı zaman işlerini yazan olduğu ve bu yüzden de ona “el-kâtib” denilirdi.
URFALILARI HEYECANLANDIRAN GELİŞME
Şanlıurfa’nın Beykapısı Mahallesinde bir evin temelinin kazılması esnasında bulunan erkek mezarının kitabesinde, Harran Üniversitesi akademisyenlerinin hattalar ve İslam tarihçilerinin yaptıkları incelemelerde ortaya çıkan ‘Hanzala el-kâtib’in mezarının Urfa’da olduğu bilgisi heyecana neden oldu.
HATTATLAR VE İSLAM TARİHÇİLERİ NE DEDİ?
Harran Üniversitesi akademisyenleri hattalar ve İslam tarihçilerinden Hattat Doç. Dr. Mehmet Memiş, Güzel Sanatlar Uzmanı ve Hattat Mustafa Parıldar, Prof. Dr. Kasım Şulul, Hattat Mustafa Kaçar, Dr. Ömer Sabuncu kitabenin fotoğrafı üzerinde yaptıkları incelemelerden şu sonuçlara ulaştılar.
KİTABEDEKİ YAZI SELÇUKLU DÖNEMİNE AİT
Arapça kitabenin tercümesinin “Korunmuş Ruhâ şehrinde hicrî 190 yılının Cemaziyelâhir ayında…. Allah ona (Kur’ân) okuyan ve rahmet duasında bulunana rahmet etsin” denildiğini aktaran Prof. Dr. Kasım Şulul, “Kitabe ile ilgili değerlendirmemiz, kitabeye konu olan zatın erkek olduğu ve hicretin 190. yılının Cemaziyelâhir ayında vefat etmiştir. Verilen miladi karşılığı: “Nisan 806”dır.Kitabenin konusu olan zatın vefat tarihi ile kitabenin yazılış tarihi farklıdır. Kitabesi yazılan kişi: Cemaziyelâhir 190/Nisan 806’de vefat etmiştir. Kabri 11. veya 12. yüzyılda restore edilirken bu kitabe yazılmış olmalıdır. Kitabe celi sülüs yazı rumi tezyin: bu tarz yazılar da miladi 11. – 12. yüzyıla tarihleniyor. Sonuç olarak kitabedeki yazının 11- 12. yüzyıl Selçuklu Dönemi’ne ait olması kuvvetle muhtemeldir” dedi.
Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden Prof. Dr. Kasım Şulul, arkadaşlarıyla birlikte mezar taşındaki kitabede yaptıkları tercime ve incelemede şu sonuçlara ulaştıklarını açıkladı;
1. Kur’ân-ı Kerîm’e ilk hareke konulması Ebü’l-Esved ed-Düeli (69/688) tarafından,
2. Harflerin noktalanması işi ed-Düeli’nin talebesi Nasr b. Asım (95/713) ya da
Yahya b. Yaʻmer (129/746) tarafından,
3. Hemze ve teşdid gibi diğer noktalamalar Halil b. Ahmed (175/791) tarafından yapılmıştır.
4. Sülüs yazının en erken örnekleri İbn Bevvâb (413/1022) tarafından,
5. Abbasilerin ilk dönemlerinde sülüs yazı çeşidi gelişmiş “değildi” ve noktalama böyle değildi.
6. En erken Mushaf sayfalarında Kufi yazı çeşidine rastlamaktayız.
7. Kitabedeki celi sülüs harf karakterleri ve rumi tezyin Selçuklu Dönemi’ni çağrıştırmaktadır.
8. Rûmî motif Selçuklu Dönemi ile Osmanlı’nın ilk döneminde var.
Haber kaynak: www.sanlıurfa.com